BÜRO -İŞ SENDİKASI OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINI ANKARA'DA YAPTI

Alay Hamzaçebi,Büro-İş; Vatan,Cumhuriyet Emek Mücadelesi veren, Vatan diye Anadolu 'yu, Yol Diye Cumhuriyeti, Önder Diye Mustafa Kemal Atatürk’ü seçenlerin kurduğu bir sendikadır.

BÜRO -İŞ SENDİKASI OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINI ANKARA'DA YAPTI

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'na bağlı Büro-İş Sendikası, 7. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nı 24-25 Mayıs 2025 tarihlerinde Ankara'daki Akar Hotel'de gerçekleştirdi. "İlelebet Cumhuriyet" adıyla yapılan genel kurul, divan heyetinin oluşumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi açılış konuşmasını yaptı.

Büro-İş'in Misyonu ve Eleştiriler

Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olduğunu vurgulayan Alay Hamzaçebi, konuşmasında şunları kaydetti: "Büro-İş, kurulduğu 2006 yılından beri 19 yıldır Vatan, Cumhuriyet ve Emek Mücadelesi veren, Vatan diye Anadolu'yu, Yol diye Cumhuriyeti, Önder diye Mustafa Kemal Atatürk’ü seçenlerin kurduğu bir sendikadır. Atatürk'ün ilkelerini rehber edinen ve devrimlerinden beslenen bir sendikayız."

Hamzaçebi, 23 yıldır iktidarda bulunan AK Parti hükümetinin uygulamalarıyla bütün birikim ve kazanımları bitirdiğini iddia etti. Yargının siyasi rakipleri sindirmek ve bertaraf etmek için etkili bir araç olarak kullanıldığını, yargının iktidarın sopası haline geldiğini belirtti. Siyasi parti genel başkanlarının televizyonlarda rahatça konuşurken, şimdi içeri atıldığını, linç edildiğini, tehdit edildiğini; seçilmiş belediye başkanları, sendikacılar, gazeteciler ve üniversiteli gençlerin hapse atıldığını dile getirdi. Avukatların bile savunma görevini yapamaz hale geldiğini ekledi.

Kamu çalışanları için de durumun benzer olduğunu savunan Hamzaçebi, yandaş sendika üyelerinin çalışma yerlerinde mobbing ve tehdit uygulayabildiğini ifade etti. TÜSİAD Başkanı'nın yanlış ekonomi politikalarına ilişkin demokratik uyarılarının bile gözaltı ve kelepçeyle sonuçlandığını, Türkiye'nin dev şirketlerinin finansal krizde işçi çıkarmaya başladığını söyledi. "Özgürlük getireceğiz dediler ağzını açanı içeri tıktılar. Bu ülkede ağzımızı sadece diş hekimi önünde açar hale geldik" şeklinde eleştiride bulundu. Ayrıca, "Ebedi önderimiz ve başkomutanımız Mustafa Kemal'in askeriyiz diyen Teğmenleri ihraç ettiler bu ülkede" dedi.

Ekonomik Durum ve Kamu Çalışanlarının Talepleri

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun açıkladığı verilere göre açlık sınırının 25 bin 720 liraya, yoksulluk sınırının ise 78 bin 230 liraya yükseldiğini belirten Hamzaçebi, salonda bulunan üst düzey bürokratlar hariç herkesin yoksul olduğunu dile getirdi. Asgari ücretin 22 bin 104 lira, emekli maaşlarının ise asgari ücretin altında kaldığını, emekli ve asgari ücretlilerin açlıkla boğuştuğunu söyledi. Doların arttığını ve gençlerin işsiz gezdiğini, ancak 82 yaşında milletvekili ve bakanlık yapmış şahısların Vakıfbank Yönetim Kurulu'nda yüz binlerce maaş aldığını ifade etti.

Döviz üzerinden yüksek bedellerle geçiş ve hasta garantili hastane, köprü, tünel ve otoyollar yapıldığını belirten Hamzaçebi, hastanelerde sıra beklemenin kaldırıldığını iddia etmelerine rağmen şimdi cep telefonunda uygulama başında sıra beklediklerini söyledi. Hükümetin "Gençlik yılı" dediği gençleri, "emeklilik yılı" dediği emeklileri bitirdiğini, şimdi de "aile yılı" diyerek aileyi bitireceklerini iddia etti. Kız çocuklarının yetim parasını kesmenin vicdana sığmadığını ve eğitimi tarikatlara teslim ettiklerini, 6 yaşındaki kız çocuğu evlenebilir diyen sapığa üniversitenin kapılarını açtıklarını belirtti. Göç ve savaş politikalarıyla ülkenin demografik yapısıyla oynandığını dile getirdi.

Sendikalara getirilen barajlara direndiklerini ve bu barajları yıktıklarını belirten Hamzaçebi, tüm bu olumsuzlukların arkasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin olduğunu ve bu sisteme karşı çıktıklarını, maalesef haklı çıktıklarını söyledi.

Lozan Anlaşması ve Atatürk Cumhuriyeti Vurgusu

24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarını belirleyen "tapusu" olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, bölücü ve laiklik düşmanlarının Lozan Antlaşması'nı gündeme getirmelerinin sebebinin ülkeyi parçalamak, Cumhuriyeti yıkmak ve laikliği ortadan kaldırmak olduğunu ifade etti. Lozan'ı tanımamanın Sevr'i tanımak anlamına geldiğini belirterek herkesin Lozan Antlaşması'nı dikkatle okumasını önerdi. Ayrıca, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve başta Lozan Barış Antlaşması'nı imzalayan İsmet İnönü olmak üzere silah arkadaşlarını şükranla andı.

Büro-İş Sendikası olarak ülkenin birliği, bütünlüğü, tam bağımsız laik, demokratik Atatürk Cumhuriyeti'nden hiç taviz vermediklerini, hep aynı yerde durduklarını ve sonsuza kadar durmaya devam edeceklerini belirten Hamzaçebi, emperyalistlere ve işbirlikçilerle mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.

"Sorun milyonlarca kişinin bir araya gelememesi. Geleceğiz başka çare yok. Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez. Parayı buluruz ülkeyi bulamayız" diyen Hamzaçebi, ebedi önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kendilerine emri olan birinci vazifelerinin, her hal ve şartlarda "Türk İstiklâlini ve Türk Cumhuriyeti'ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek" olduğunu vurguladı.

Sendikaya bağlı kurumların sorunlarını tek tek saymak yerine genel taleplere değinen Hamzaçebi, en düşük memur maaşının yoksulluk sınırı üstünde olacak şekilde tüm memur ve memur emeklisine seyyanen zam verilmesini ve emekliliğe yansıtılmasını talep etti. Ayrıca, vergi oranının %10 olarak sabitlenmesini, 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Yasası'nın 2008 öncesi duruma getirilmesini, 3600 ek göstergenin tüm kamu emekçilerine verilmesini, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılarak GİH ve THS'ye geçirilmesini, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında sözlü sınavın kaldırılmasını istedi. Büyükşehir'de görev yapanlara büyükşehir farkı verilmesini, kira desteği sağlanmasını, yemek hizmetinin ücretsiz olmasını, banka promosyonlarının her yıl başında ödenmesini, ulaşım ödeneğinin tüm çalışanlara ödenmesini ve disiplin affı çıkarılmasını talep etti.

Konuşmaların ardından topluca Anıtkabir'e gidilerek Atatürk'ün manevi huzuruna çıkıldı. Burada Genel Başkan Alay Hamzaçebi, Anıtkabir özel defterine şunları yazdı:

"Büyük Atatürk;

Büro-İş Sendikası olarak 19. kuruluş yıldönümümüzde tekrar manevi huzurunuzda olmanın onur ve sevincini yaşamaktayız. En büyük eserim dediğiniz ve kurmuş olduğunuz Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı iç ve dış tehditler her geçen gün artmaktadır. Şimdi de Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedi sayılan Lozan Antlaşması tartışmaya açılmaktadır. Sendikamız 2006 yılından itibaren ilkelerin ve devrimlerinden beslenerek emekten, Cumhuriyetten, ülkemizin birliği ve bütünlüğünden yana emperyalizme karşı taviz vermeden kararlılıkla mücadele etmektedir. Büyük Atam, bizlere emanet ettiğin Cumhuriyete her zaman sahip çıktık, çıkmaya da devam edeceğiz. Lozan'ın tartışılmasına da müsaade etmeyeceğiz. Birinci vazifemizin ne olduğunu da gayet iyi biliyoruz. Hiç şüpheniz olmasın gereğini de yapacağımıza söz veriyoruz. Aziz hatıranız önünde saygıyla eğiliyoruz. Özlemle........"

 

ANKARA (UHA) - NECDET CÖMERT

EKONOMİ