Tarım uzmanları, 2025 yılını Adana, Mersin ve Hatay'da yaşanan şiddetli iklim olayları nedeniyle "felaket yılı" olarak nitelendiriyor. Kış aylarındaki zirai don ve yaz aylarındaki kavurucu sıcaklıklar, bölgenin tarımsal üretiminde hem kalite hem de miktar açısından büyük kayıplara yol açtı.

Özellikle Adana'nın narenciye üretiminin bel kemiğini oluşturan limon ve portakal bahçeleri büyük zarar görürken, buğday, mısır ve sera ürünleri de olumsuz etkilendi. Bu durum, gıda arzında düşüşe ve doğrudan market raflarına yansıyan fiyat artışlarına neden oldu. Dar gelirli vatandaşlar, gıdaya erişim konusunda ciddi zorluklar yaşamaya başladı.

Artan Maliyetler ve Tehlike Çanları

Tarım üretimindeki düşüş, market raflarındaki temel gıda ürünlerinin fiyatlarını hızla yükseltti. Sebze, meyve, un, bakliyat ve yağ gibi temel tüketim maddeleri vatandaşın bütçesini zorlarken, sosyal yardımlara olan ihtiyaç da gözle görülür biçimde arttı.

Tarım uzmanları, yaşanan bu sürecin geçici olmadığını, iklim krizinin yerel etkileriyle kalıcı hale gelme riski taşıdığınıbelirtiyor. Bu duruma karşı acil önlemler alınması gerektiğini savunan uzmanlar, şu önerilerde bulunuyor:

• Yerel üretimin desteklenmesi ve gıda israfının önlenmesi.

• İklim dostu tarım politikalarının acilen uygulanması.

• Su yönetimi ve toprak koruma stratejilerinin güncellenmesi.

Uzmanlara göre, gerekli adımlar atılmazsa Adana, Türkiye'deki iklim ve gıda krizlerinden en ağır etkilenen şehirlerden biri olabilir.

UHA Haber Merkezi - REMZİ YILDIRIM