TDK'NIN BELİRLEDİĞİ KELİME

Ülke olarak hem ekonomik hem psikolojik olarak zor günler geçiriyoruz. Temel ihtiyaçlarımıza ulaşmada dahi imkanların zorlandığı bir dönem. Maydanozu dahi kredi kartı ile almak zorunda kalan bir halk.

Maslowun bireylerin ihtiyaçlarını belirleyen İhtiyaçlar Piramidi vardır. Burada Maslow'un en düşük ve en basitten en yüksek ve en karmaşığa doğru sıralanan beş ihtiyacı belirtmektedir. Fizyolojik ihtiyaçlar; Emniyet ve Güvenlik İhtiyaçları, Sevgi ve Aidiyet ihtiyaçları, Saygı ihtiyacı ve Kendini Gerçekleştirme ihtiyacı olmak üzere 5 ihtiyaçtır. Bugüne baktığımızda bunların bir çoğunun karşılanmadığının farkına varabilirsiniz.

Geçtiğimiz haftalarda Oxfordun 2024 sözlüğüne eklediği “Brain Rot” (beyin çürümesi) olmuştu ve internet gazetelerinin bazılarında yazımı yazmıştım. Şimdi ise Türk Dil Kurumunun seçtiği kelime üzerine yazmak istedim. 2024 yılı TDK kelime /kavram olarak ilk 7 kelime belirleyip oylamaya sundu. Bu kelimeler sırası ile, algoritma, dijital yorgunluk, kalabalık yalnızlık, merhamet, yabancılaşma, yapay zekâ, yozlaşma olarak belirlendi ve sitesinde oylamaya sunuldu. Ankete yaklaşık 1 milyon kişi katıldığı belirtilerek TDK, oylama sonucunda “2024 Yılının Kelimesi/Kavramı” olarak “kalabalık yalnızlık” kavramının seçildiğini açıkladı.

Şimdi buraya kadar bunları neden yazıyor ya da açıklıyorum diye düşünmüş olanlarınız olabilir. Toplumun insanların hayatta kalma, yaşam koşulları, teknoloji bağımlılığı ile Oxford’un belirlediği “Beyin Çürümesi “ ile TDK’nın  belirlediği “Kalabalık Yalnızlık” kelimelerinin ne kadar birbirine yakın ve bağlantılı olduğunu görmenizi istiyorum. Etkili iletişimden kopmuş kaliteli zaman geçirmek adı altında kalabalıkların içinde kendi kaliteli yalnızlığımızı seçtiğimiz anların arttığı, parmağımızın ucunda kaydırarak izlediğimiz hayatlara ve anlara takılı kaldığımız beynimizi geliştirmek yerine tabir-i caizse yılın kelimesi gibi çürütmeye odaklandığımız zamanlardan geçiyoruz.

Psikolojik olarak kalabalığın içinde kendini yalnız hisseden ve gitgide kendini izole eden içine dönen ve bu dönüşle daha çok sosyal medya teknoloji bağımlılığı ile başlayan bir çok olumsuz topluluklarla karşılaşma olasılığını görmek zor olmasa gerek.

Başta da söylediğim gibi Maslowun İhtiyaçlar Hiyerarşisi ya da pramidin de yer alan temel ihtiyaçları sağlıklı bir şekilde, bu ülkede ve bu toplumda kaç kişi tam anlamıyla karşılayabiliyor sizce?

Ekonomik olarak yaşanan zorluklarla fizyolojik ihtiyaçlara ulaşmada zorluk,

Sokaklarda gezen suç makinaları, adaletin doğru zamanda doğru şekilde tecelli etmemesi ve emniyette güvende olduğumuzu hissedememe,

Ulaşılamayan, Bireysel ve toplumsal refahı için gerekli olan  Psikolojik Ruh Sağlığı Desteği,

Bizleri gençlerimizi “Beyin Çürümesi”’ne duyarsızlaşmaya normal olmayanı normalleştirmeye ve TDK seçmiş olduğu “Kalabalık Yalnızlık”’a itmiyor mu sizce de…

Karanlık kasvetli bir dünyadan daha aydınlık ve daha ferah ve Refah olan günlere gelmek dileğiyle…

EKONOMİ